Alper, gurme denilecek seviyede yemek kültürü olan kendi restoranının sahibi bir aşçıdır. Ada, Taksim'de çocuk kostümleri tasarlayıp dikmekte olan hayatta fazla inişleri çıkışları olmayan genç bir kızdır. Bir gün eski bir kitabı bulabilmek için Beyoğlu’nda dolaşırken Alper ile Ada aynı kitapçıya girerler ve aşk ile çelişkili yaşam onlar için başlamış olur.
öncesi yükleniyor...
00:55:54,680
Dolap tamtakır. Fare düşse başını yaracak. Ancak bunları bulabildim.
00:55:59,360
- Gül yoktu. Penceredeki saksıyı koydum. - Fark ettim...
00:56:04,040
Ekmekler de bayattı. Tavada kızarttım.
00:56:10,320
Gözlükler...
00:56:11,720
Cool görünmek için. Sabahları çirkin oluyorum.
00:56:14,960
Bir şey söyleyeyim yalnız. Ben bunlarla doymam haberin olsun.
00:56:18,280
Yani hem bugün pazar. Pazar kahvaltısı isterim.
00:56:22,080
Öyle mi? Gel bakayım buraya, şirin şey seni.
00:56:29,960
- Şey ağzım kokuyor mu? - Hayır. Benim?
00:56:35,000
Çilek gibi.
00:56:37,560
Sabahları hiç de çirkin olmuyorsun.
00:56:40,920
Biraz bakacağım.
00:56:43,040
Peki.
00:56:45,640
Hikayesi olan bir yüzün var.
devamı yükleniyor...