Alper, gurme denilecek seviyede yemek kültürü olan kendi restoranının sahibi bir aşçıdır. Ada, Taksim'de çocuk kostümleri tasarlayıp dikmekte olan hayatta fazla inişleri çıkışları olmayan genç bir kızdır. Bir gün eski bir kitabı bulabilmek için Beyoğlu’nda dolaşırken Alper ile Ada aynı kitapçıya girerler ve aşk ile çelişkili yaşam onlar için başlamış olur.
öncesi yükleniyor...
00:16:36,840
Bir dergide okudum.
00:16:38,920
Erkeklerin hiç inanmadan söyledikleri iki cümle varmış.
00:16:41,800
Biri seni seviyorum... Öbürü de bugün sadece salata yiyeceğim.
00:16:48,360
Kırk yılda bir doğru laf ettin.
00:16:53,480
Şenol. Masa bire bir salata götür. Kerem beye.
00:16:57,040
Hoş olsun. Tasarım bir şey yaptır.
00:16:58,800
Hı hı. Anlaşıldı...
00:17:00,120
Şey diyorsun.
00:17:01,360
Beyler masadaki bayanları inandırmanız dileğiyle.
00:17:06,280
İnanarak ve inandırarak yiyin. Müessesenin ikramı.
00:17:10,600
Pardon, bu cümleyi anladığımı sanmıyorum.
00:17:12,840
Geçtin yine İngiliz moduna.
00:17:14,560
Sen git söyle, onlar anlar.
00:17:16,440
Cümleyi tam olarak tekrar alabilir miyim?
devamı yükleniyor...